Pro On
Antibakteriyal, Antiviral, Antitümör, Antifungal ve Antioksidan özelliklere sahip etken maddelerden oluşmuş. İmmün sistemini uyararak hastalıklara karşı vücudun tabiî direncinin artmasına ve vücudun kuvvetlenmesini destekleyen hücre yenileme özelliği ve antitümör özelliği kuvvetli flovanlar ve flovonoid bileşenler açısından çok zengin bir üründür.
Proon Ürün İçerisinde, Silibin (slimarin), Resveratrol, Kurkumin, Oleuropoin, CAPE (Kafeikasit Fenelik Ester), Kuersetin, Fullicasid, Arjinin, Cinnamic Acid, Rutin, Artepilin C,Apigenin, Krizin, Kateşin Gibi fenolikleri içerisinde barındırmakla beraber Propolisden elde edilen yaklaşık 300 e yakın fenolikler ile güçlendirilmiştir. Bu etken maddelerin ve propolis içerisinde bulunan etken maddelerin kanser üzerindeki destekleyici etkisi bilimsel olarak ispatlanmış olup bu kapsamda hala araştırmalar devam etmektedir.;
Silibin silimarin : Silimarin SLIT2 Proteinini Aktive Ederek ve CXCR4 Ekspresyonunu Baskılayarak A549 Hücrelerini İnhibe Etti Sedat KAÇAR1 , Nuriye Ezgi BEKTUR AYKANAT2 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Eskişehir. 2 Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
Silibinin İn Vitro Ortamda CCL-228-SW 480 Kolon Kanseri Hücre Hattı Üzerine Apoptotik Etkisinin Araştırılması, silibin CCL-228-SW 480 kolon kanseri hücre
soyunda hücre proliferasyonunu inhibe edici ve apoptozisi tetikleyici etki
göstermiştir. Dilek Bayram https://doi.org/10.22312/sdusbed.287465
Resveratrol : Meme ve prostat kanseri gibi hormona duyarlı kanserler için önemli uyarı Ek olarak, resveratrol östrojen benzeri özellikler sergiler ve hem östrojen hem de androjen reseptörleri tarafından transkripsiyonu aktive ederek kanser hücresi proliferasyonunun uyarılmasına neden olduğu görülmüştür. 1. AntiAging ve Estetik Tıp Kongresi Supplementi Resveratrol ve Etkileri İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, MALATYATurkiye Klinikleri J Med Sci. 2008;28(6 Suppl 1):S 166-9 Makale Dili: TR
Kurkumin : Kurkuminin kanserin yayılmasını engelleyici özelliğinin araştırıldığı bir çalışmada ise; prostat kanserli hücrelerde yayılımı engellediği görülmüştür. Yine bir başka çalışmada da kurkumin meme kanserinde yayılımı engelleyici etki göstermiştir.
ANTİTÜMÖR ve KANSERE ETKİSİ
Propolisin kanser hücrelerine etkisi üzerine son yıllarda yoğun şekilde araştırmalar yapılmaktadır. Propolisin çeşitli kanser hücrelerine etkili olması nedeni ile kanser tipinden bağımsız etkisi olduğu düşünülmektedir (Aso ve ark., 2004). Kafeik asit esterlerinin tümör oluşumunu kimyasal olarak engellediği belirlenmiştir. Propolisin kanser üzerine etkisi özellikle bağışıklık sistemini düzenleyici ve güçlendirici etkisinden kaynaklanmaktadır (Güney ve ark., 2007). Propolisin bu güçlü etkisine dayanarak akut lenfoblastik lösemi hücre dizisinde sitotoksik ve apoptotik özellik gösterip göstermediği araştırılmış, propoliste bulunan kafeik asidin ve kafeik asit fenetil esterin (CAPE) önemli düzeyde sitotoksik etki gösterdiği, tümör büyümesini durdurduğu belirlenmiştir (Biray ve ark., 2006). Propolis uygulamasının irinotekan tedavisi alan deneysel kanserli sıçanlarda yaşam süresini uzattığı ve hipertermik periton içi cisplatin uygulamasının etkinliğini arttırdığı belirlenmiştir (Orsolic ve ark., 2013; Lisicic ve ark., 2014). Özellikle insan osteogenik sarkom hücre çoğalması üzerine propolisin inhibitör etkilerinin araştırıldığı bir araştırma sonucuna göre propolis ekstraktları ile indüklenen apoptosis (programlanmış hücre ölümüne) mekanizmasının antikanse-rojenik etkisinden dolayı kanser tedavisinde yararlı olabileceği belirtilmiştir (Kurt ve ark., 2010). Benzer sonuçların elde edildiği bir diğer araştırmada propolis etanol ekstresinin kanser ve diyabet gibi çeşitli hastalıklarda farmasötik bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır (Nagai ve ark., 2003). Yapılan çalışmalarda propolisin hızlı çoğalma gösteren meme dokusundaki kanser hücrelerini azalttığı (Daidone ve ark., 1990; Omene ve ark., 2013), propolisteki benzopiren propenoik asitin (PM3) insan meme kanseri hücresinin (MCF-7) gelişimini engellediği (Luo ve ark., 2001) ve çalışmaların propolis eklenmiş bitki-ilaç kombinasyonları üzerinde yoğunlaşmasının önerildiği ifade edilmiştir (Lisicic ve ark., 2014). Özellikle kahverengi propolisin başlıca bileşeni olan nemoroson maddesinin, meme kanserine karşı etkili bir şekilde kullanılabileceği belirtilmiştir (Camargo ve ark., 2013). Prostat kanserinin önlenmesi ve/veya tedavi edilmesinde propolis gibi polifenolik bileşikler açısından zengin besin takviyelerinin önemli bir rol oynadığı ortaya konulmuştur. Ülkemizdeki yüksek antioksidan özellikli bitkilerden elde edilen propolis ekstraktının, PC-3 prostat kanserinde antiproliferatif aktiviteye sahip olabileceği ifade edilmiştir (Barlak ve ark., 2011). Kimi zaman prostat kanserinde, kanser hücrelerinin apoptosise karşı dirençli olduğu görülmektedir. Bu direnci kıran maddenin özellikle yeşil propolis etanol ekstresinde bulunan fenolik bileşenler, artepillin C, kuersetin, kamferol ve p-kumarik asit olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda prostat kanserinin oluşum ve yayılımını önlemede propolisteki aktif bileşiklerin önemli bir rol oynadığı ifade edilmiştir (Szliszka ve ark., 2011). Yine propoliste bulunan artepillin C’nin, güçlü bir antikanserojen olarak özellikle mide, gırtlak ve kolon kanserleri üzerinde başarılı sonuç verdiği ortaya konmuştur (Ahn ve ark., 2013). Kanser tedavisinde radyoterapi uygulanması halinde, hastanın propolis kullanması önerilmektedir. Propolis, adeta koruyucu bir bariyer oluşturarak sağlıklı hücreler üzerine radyoaktif ışınların etki etmesini önlemekte, sadece kanserli, bozuk dokulu hücre üzerine ışının etki etmesini sağlamaktadır. Bu şekilde hastanın vücuduna giren radyasyon düzeyi düşmektedir. Ayrıca propolis vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendiren özelliği nedeniyle, kanserli hastanın vücut fonksiyonlarını desteklemekte, hastanın vücut direncini artırmaktadır (Omene ve ark., 2013; Orsolic ve ark., 2013; Lisicic ve ark., 2014).A
Değerlendirmeler
Clear filtersHenüz değerlendirme yapılmadı.